Dünya Bankası, Türkiye ekonomisini istikrarlı bir hale getirmeye yönelik çabaları desteklemek amacıyla Türkiye’ye olan taahhüdünü 35 milyar dolara kadar artırmak için yoğun görüşmeler sürdürüyor.
Bu görüşmeler, önümüzdeki üç yıl içinde projelere yönelik 18 milyar dolarlık bir taahhüdü içeriyor ve zaten devam eden 17 milyar dolarlık programlara ek olarak planlanmış durumda. Bu finansman, sadece hükümete doğrudan kredi vermekle kalmayacak, aynı zamanda özel sektöre destek sağlama amacını da taşıyor.
Bu olası anlaşma, Türkiye’nin yeni oluşturulan ekonomik yönetimine duyulan güveni yansıtırken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan liderliğindeki ekibin, ekonomiyi daha sürdürülebilir bir yola koymak için yürüttüğü çalışmaları vurgulamaktadır. Dünya Bankası, 18 milyar doların büyük bir kısmının Türkiye’nin özel sektörüne doğrudan yatırım ve garantiler aracılığıyla yönlendirilmesini beklemektedir. Ayrıca, bazı fonların ticaret finansmanı için kısa vadeli garantiler sağlama ve Türk ihracatçılarını destekleme amacıyla kullanılması planlanmaktadır.
Şu anki programın gündeminde, Dünya Bankası’nın Türk politika yapıcılarının makroekonomik istikrarı yeniden tesis etme çabalarını desteklediğini açıkça göstermektedir. Şimşek ve Erkan, Temmuz ayında Washington merkezli Kurum’un başkanı Ajay Banga ile Hindistan’da bir araya geldiler.
Yeni kaynakların bir kısmı, Türkiye’nin güneydoğusundaki büyük depremlerin neden olduğu tahribatın onarılmasına yardımcı olmak için tahsis edilecektir. Hükümet, depremzedeler için yaklaşık 200.000 konut birimi inşa etmeyi taahhüt etmiş ve yeniden inşa maliyetini yaklaşık 100 milyar dolar olarak tahmin etmektedir. Dünya Bankası, zaten 17 milyar dolarlık taahhüdünün bir parçası olarak Türkiye’ye yeniden inşa için 910,5 milyon euro (980 milyon dolar) kredi sağlamıştır.
Depremlerin ardından Türkiye’nin cari işlemler açığı, etkilenen bölgelerdeki ihracatçıların kesintiler yaşaması ve düşük borç maliyetlerinin ithalatı teşvik etmesi nedeniyle gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık %6’sına genişlemiştir.
Temmuz ayında Erdoğan, Orta Doğu Körfezi’nde bir tur düzenledi ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan on milyarlarca dolarlık yatırım taahhütleri ile döndü. Dünya Bankası ile yapılacak anlaşma, Erdoğan’ın Körfez petrol devletlerini ziyaretinden bu yana dış finansmanın en büyük kaynağı olacaktır.