Türkiye Maarif Vakfı, 2023-2024 eğitim öğretim dönemine tüm dünyadaki okullarında resmen başladı.
Vakıf tarafından yapılan açıklamaya göre, Maarif Vakfı, yurtdışındaki eğitim kurumlarında öğrencilere eğitim ve öğretim hizmetleri sunarak, uluslararası düzeyde eğitimde kritik bir rol oynuyor.
Arnavutluk, Romanya, Kosova, Burundi, Ekvator Ginesi, Gana, Macaristan, Mali ve Pakistan gibi farklı coğrafyalardaki Maarif Okulları’nda yeni eğitim öğretim dönemi törenleriyle başladı.
Vakıf, yurtdışındaki okullarında eğitim kalitesini artırmak misyonunu sürdürerek, Türkiye’nin eğitim mirasını uluslararası arenada daha da genişletiyor.
Vakfın faaliyetleri, farklı kültürlerin bir araya geldiği ve öğrencilerin uluslararası bir perspektifle büyüdüğü bir eğitim ortamının oluşturulmasına katkı sağlıyor. Vakıf, eğitim alanında küresel bir aktör olarak öne çıkıyor ve farklı coğrafyalardaki okullarında öğrencilere modern eğitim imkanları sunuyor.
Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, vakfın dünyanın dört bir yanında eğitim çalışmalarına devam ettiğini belirterek, “Maarif eğitim kurumlarının da bulunduğu her ülkede eğitime başlama dönemi farklılık arz etse de birçok ülke tıpkı ülkemiz gibi yeni eğitim öğretim dönemine eylül ayında başlamaktadır. Bu vesileyle 2023-2024 eğitim öğretim döneminin ülkemizin geleceği olan öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Türkiye Yüzyılı’nın inşasının baş kahramanları olacak olan gençlerimizin heyecanını paylaşıyor, esenlikler diliyorum” şeklinde konuştu.
Akgün, özellikle 3’üncü ve 4’üncü nesil Türk çocuklarına ana dillerini ve kültürlerini öğretmeyi, okul derslerine destek sağlamayı, ailelere rehberlik etmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Avrupa’da, Türk çocuklarının Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmeye ve Türk toplumunun başarılı bireyler yetiştirmesine katkıda bulunmaya odaklandıklarını ifade eden Akgün, “Geçtiğimiz yıllarda, diyebiliriz ki üniversiteye yerleşme konusunda yüzde 99 başarı sağladık. Bu bize cesaret verdi. Okullarımızda yetişen öğrenciler ekseriyetle üniversite eğitimlerini Türkiye’de tamamlamayı tercih ediyor. Böylece Türkiye ile kurdukları bağ daha da güçleniyor. Ortaokul ve lise çağlarındaki çocuklarımızı, Türkiye’deki üniversitelerde okuyan ağabeyleri, ablaları diyebileceğimiz başarılı gençleri ilişkilendiriyoruz. Böylece hem nesiller arası kaynaşma oluyor hem bir maariflilik kültürü oluşuyor hem de yolu vakfımızın okullarından geçmiş gençlerle bağımızı koparmamış oluyoruz. Vakfımızın okullarında eğitim almış olan gençler aynı zamanda ülkemizin gönüllü elçileri de oluyor” ifadelerini kullandı.
Akgün, Vakıf okullarının dünya genelinde büyük bir ilgi gördüğünü ve kapasitelerinin dolu olduğunu belirtti.
Vakfın hedefinin sadece skor yapmak olmadığını vurgulayan Akgün, “Türkiye’den beklenildiği gibi yüksek kalitede Türk okulu zincirini dünyanın her yerinde genişletmek, Türkiye’ye müzahir nitelikli, iyi insanlar yetiştirmek ve böylece kazanmış oldukları yüksek insani yeteneklerle dünyanın barışına, huzuruna, insanlığın kardeşliğine katkıda bulunmalarını sağlamak. Bu bizim temel mottomuz” dedi.