Türk adının bilim çevrelerinde kabul gören ilk kullanımı, 1. yüzyılda Romalı tarihçiler Pomponius Mela ve Plinius tarafından yapılmıştır. Bu dönemde, Azak’ın doğusunda yaşayan insanlar Turcae veya Tyrcae olarak adlandırılmıştır. “Türk” (veya Türük, Török, Törk) adı ise Türkçe belgelerde ilk olarak Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında (Türk) veya : (Kök Türük) biçiminde geçmektedir.
Türk adının, ilk dönemlerde belirli bir toplumu tanımlamaktan ziyade, siyasi bir aidiyeti ifade eden bir isim olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu kelimenin “türe-” kökünden türediği ve “töre” kelimesiyle ilişkilendirildiği, yani türeyen, töreli veya tüzüklü (kanunlu) anlamına geldiği öne sürülmektedir.
Zamanla bu kelime, güçlü, kuvvetli ve güzel anlamlarını da kazandı. Özellikle Fars ve Arap şiirlerinde, “Türkî-i Çeşm” (Güzel Göz) ve “Türkî-i Çin” (Güzel Güneş) terkiplerinde görülen Türk kelimesi, bu anlamları yansıtır. Bir diğer görüş ise, Türk kelimesinin Aşinaoğulları soyunun unvanı olduğunu ve bu soya mensubiyetin Türklükle ilişkilendirildiğini öne sürer. İlk olarak Göktürk Devleti vasıtasıyla bir devletin adı haline gelen bu kelime, devletin mensubiyetini belirtir.
Altay Dağları’nın eteklerinde demircilik, maden işlemeciliği ve hayvan yetiştiriciliği yapan bir Türk boyuna Çinliler T’uküe adını vermiştir. Bu ad, çoğul haliyle Türük kelimesini içerdiği için önemlidir. Nihayetinde bu kabile adı, günümüzde kullanılan Türk ya da Türük biçiminde, 8. yüzyıla ait başlıca yazılı eserlerde geçmektedir. Türk kelimesi, bu dönemde “güçlü” veya “güçlüler” anlamına gelmektedir. Müslüman halklar, karşılaştıkları Tu-kiulerden başka boyların da aynı dili konuştuğunu fark edince hepsini Türk olarak adlandırmışlardır.
Kaşgarlı Mahmud’un “Divanu Lugâti’t-Türk” eserinde, Türk kelimesinin Nuh’un oğullarından birine Allah tarafından verilmiş bir isim olduğunu belirttiği ve bu ismin halk tarafından kullanıldığını ifade etmiştir. Mahmud, Allah’ın ordusuna Türk adını verdiğini ve memnun olmadığı halkları cezalandırmak üzere gönderdiğini yazmıştır. Ünlü Türkologlar Arminius Vambery ve Jean Deny, 1879 yılında Türk kelimesini “türemek” yani “aniden beliren”, “türeyenler” anlamında tanımlamışlardır. Gerhard Doerfer ise, Orhun Yazıtları’ndaki kullanımına dayanarak Türk kelimesine “devletine bağlı” anlamını vermiştir.
Göktürkler, hem devletlerini hem de kendilerini Türk olarak tanımlayan ilk topluluktur. Orhun Yazıtları’nda Türk, güçlü, savaşçı, Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi ve sadık gibi ifadelerle anılmaktadır.